12 Ocak 2012 Perşembe

TOP 16'daki Rakiplerimiz

Başlığı atarken bile insanın içi bir acayip oluyor. Dile kolay tarihimizde ilk kez katıldığımız, 3-4 sene önce "Bir gün biz de burada oynayabilecek miyiz?" diye imrenerek izlediğimiz Euroleague organizasyonunda grup aşamalarını geçerek en iyi 16 takım arasına kalmayı başardık. Biz burada oynayıp galibiyet almamaya bile razıydık ama bu takım bize hayal edemeyeceğimiz o kadar çok şey yaşattı ki...

Galatasaray Basketbol Şubesi zorlu günlerden geçiyor. Zorlu derken de yanlış anlaşılmasın, buradan daha da güçlenerek çıkacağımızdan şüphem yok ama şubede son 2 senede çok öne çıkan ve yaptıklarıyla sadece Galatasaraylıların değil tüm basketbolseverlerin sempatisini kazan Hakan Üstünberk gibi bir ismin görevini bırakmasını atlatmak çok da kolay olmayabilir.

Bu sorunlar üzerine yaklaşık 2 ay öncesi yazdığım bir yazı vardı, onun da son rötuşlarını tamamlayarak yakında yayınlayacağım ama Top 16'daki ilk maçımıza 1 hafta kalmışken önce rakiplerimizi genel olarak değerlendirelim, grubumuzu yakından tanıyalım.

CSKA MOSKOVA

Cska Moskova deyince ilk söylememiz gereken şey, Euroleague'in en güçlü kadrosu ve şampiyonluğun en büyük adayı olduklarıdır. Yedeklerinden, hiç süre alamayan oyuncularından bile iddialı bir Euroleague takımı çıkarabilecek bir kadroları var. Kirilenko, Siskauskas, Krstic, Khryapa gibi Euroleague'in ağır abilerine, son 2-3 senede yaptığı çıkışıyla Euroleague'in en iyi guardlarından biri olan Teodosic'e, Shved gibi müthiş bir genç yeteneğe, Vorontsevich ve Kaun gibi her takımın kadrosunda görmek isteyeceği sağlam uzunlara sahipler.

Bu ortamda Cska Moskova'nın gevşemediği sürece grubu %95 lider bitireceğini ve maç kaybetmelerinin imkansıza yakın olduğunu söyleyebiliriz. Kirilenko'nun NBA'e dönmemesi onlar için müthiş bir avantaj oldu ve Final Four'a kadar zorlanmadan gidecekler.

Bizim açımızdan bakarsak; benzer ortamda oynadığımız Unics Kazan maçından yola çıkarak Cska Moskova deplasmanından galibiyetle dönmemizin imkansıza yakın olduğunu söyleyebilirim. Ama Abdi İpekçi'de taraftar gücüyle Barcelona'ya kök söktürmüş takımımızın Abdi İpekçi'de Cska Moskova'ya bu gruptaki en zor maçını yaşatacağını düşünüyorum. Hani arada acaba sürpriz bir galibiyet olur mu diye içimden geçmiyor değil ama karşımızdaki takım da Cska Moskova. Özellikle hücumda zaman zaman tıkanabilen takımımıza karşı Cska Moskova'nın inanılmaz savunması bana göre bizim sürpriz yapma ihtimalimizin önüne geçiyor. Barcelona gibi daha çok hücumuyla öne çıkan takımlara karşı Abdi İpekçi'de sürpriz yapma ihtimalimiz her daim var ama Cska Moskova gibi işler kızıştığında insan üstü savunma yapabilen bir takıma karşı pek şansımız olabileceğini düşünmüyorum. Yine de Galatasaray'ın olduğu yerde umut vardır diyerek Cska Moskova'nın bu gruptan 6'da 6 ile çıkacağı tahminini yapıyorum.

ANADOLU EFES

Cska Moskova'nın grubu 1. bitireceğini düşünürsek Top 8'e kalmak için 2. lik mücadelesi vereceğimiz takım Anadolu Efes olacak. Anadolu Efes'i hepimiz yakından tanıyoruz, o yüzden fazla bir şey söylemeye gerek yok ama başka bir konuya vurgu yapacağım.

Basketbolda atılım yaptığımız şu dönemde önümüzdeki sene Euroleague'e direk katılım lisansını alabilmemiz çok önemli bir eşik olacak. Son senelerde yaptığı yatırımlara rağmen başarıya ulaşamayan, taraftar potansiyeli çok düşük olan Anadolu Efes yerine bizim o lisansı almamız muhtemel gözüküyor. Ama bunun için de, bu sene Efes'i ligde geçmemiz gerekirken şimdi bu grupta da geçmeliyiz. Bu sene Euroleague'in en fazla para harcayan takımlarından biri olan Anadolu Efes son kurşununu attı belki ve bu sene de ciddi bir başarı gelmezse önümüzdeki sene yeniden yapılanma sürecine girebilirler.

Anadolu Efes ile oynayacağımız maçlar çok kritik. Bu 2 maçtan 2 galibiyet çıkaran takım Olympiakos'un eski gücünde olmadığını düşünürsek Cska Moskova ile gruptan çıkacaktır. 1'er galibiyet durumunda ise ibre biraz da olsa Efes'ten yana, çünkü deplasmanlarda maç kazanma alışkanlığımız henüz yok ve Olympiakos deplasmanından galibiyetle ayrılma şansımız Anadolu Efes'e nazaran daha düşük. O yüzden bizim için ilk maç çok önem arz ediyor. Haftaya perşembe oynanacak maçta Sinan Erdem'den galibiyetle ayrılırsak, daha sonra İpekçi'de Efes ve Olympiakos'u yenmemiz, yani toplamda 3 galibiyet grup 2. liği için bize yetecek.

Efes şuan kadrosunda sorunlar yaşıyor. Ilievski'den verim alamıyorlar, takımdaki tek 4 numara Savanovic ve onun yedeği de Gökhan Şirin. Kısa rotasyonunda Cenk ve Sinan gibi oyunlarının bazı alanlarında ciddi zaafiyetleri bulunan 2 Türk oyuncuya çok süre vermek zorundalar, takımlarının en kilit 2 isimleri ise Kerem Tunçeri ve Tarence Kinsey. Sene başında kaybettiğimiz Efes bundan daha formdaydı ve Ersan'ın varlığı onlara çok şey katıyordu. Tek 4 numarayla Top 8'e kalabilecekler mi göreceğiz, bu sıkıntı onlara Olympiakos maçlarında hiç ummadıkları mağlubiyetler de aldırabilir ama onlar da bizle oynayacakları 2 maçı kazanmaları halinde Top 8'de olacaklarını biliyorlar. Efes her ne kadar 3. torbanın en iyi takımı olsa da bu maç Euroleague havasında değil Türkiye Ligi maçı havasında geçeceği için ve Sinan Erdem'deki maçta Galatasaraylı taraftarlar müthiş destek vereceği için bu şimdilik avantajımız gibi gözüküyor.

En başta belirttiğim gibi bu eşleşme sadece Top 8'e kalma değil, geleceği şekillendirme eşleşmesi... Biz burada Efes'i geçemeyip Top 8'e kalamazsak çok şey kaybetmeyiz ama Efes'i geçip Top 8'e kalırsak kazanacağımız o kadar çok şey var ki...

OLYMPIAKOS

Son yıllarda yaptığı yatırımlarla Euroleague'in hep iddialı takımlarından biri olan ancak bir türlü istenilen başarıya ulaşamayan Olympiakos bu sene başında ekonomik kriz nedeniyle küçülmeye gitmişti. Alıştığımız Olympiakos takımlarının aksine genç, yetenekli ama tecrübesiz oyuncuların ağırlıkta olduğu mütevazi bir kadroyla yollarına devam etmeye çalışıyorlar.

Takımın hemen hemen her şeyi takımda kalan tek yıldız olan Vassilis Spanoulis. Bunun yanında undersized ama dünyanın en ilginç pota altı oyuncularından olan Kyle Hines, Eurobasket 2011'in yıldızlarından Makedon uzun Pero Antic ve Yunan 4 numara Printezis öne çıkan oyuncular. Tecrübeli uzun Papadopoulos ise istikrarsız bir görüntü çiziyor.

Olympiakos'un bu grupta deplasmanda maç kazanamayacağını düşünsem de her şeye rağmen özellikle kendi evlerinde oynayacakları maçlar grubun kaderini belirleyecek. Kurt koç yılların tecrübesi Dusan Ivkovic illaki bir şeyler düşünmüştür, bizi ya da Efes'i yaralayacaklar, bu takım umarım biz olmayız. Efes ile oynayacağımız maçlarda 1'er galibiyet ve mağlubiyet almamız durumunda her şey Olympiakos'u yenmeye bağlı ve bu yüzden Olympiakos deplasmanı grubun en kritik maçlarından biri durumunda.

Olympiakos'un bu grupta en fazla 2 galibiyet, benim tahminim 1 galibiyet alıp grup sonuncusu olacaklarını düşünüyorum. Yine de Olympiakos'un ismi ve adından gelen tecrübesi bile sürpriz yapma ihtimalleri olduğunu gösteriyor. Deplasmanda alacakları 1 galibiyet tüm dengeleri değiştirip onlara Top 8 kapısını da açabilir, bu yüzden 2. hafta Abdi İpekçi'de oynayacağımız maçta en iyi oyunumuzu oynamamız gerekiyor. Kaldı ki Spanoulis gününde olduğunda tek başına maç kazandıracak bir isim, bunu da unutmayalım.

Kısacası Top 8 yapma şansımızın hiç de az olmadığı bu grupta, 2 Efes galibiyetiyle grubu 2. bitirebileceğimiz gibi kendi performansımıza bağlı olarak grubu son sırada da bitirebileceğimiz bir gruptayız. Burada bize düşen Abdi İpekçi'de takıma her zamanki desteği vermek ve buna ek olarak haftaya perşembe oynayacağımız maçta Sinan Erdem'e akın edip takımımıza bu grupta 4 maçı içerde oynayacağımızı göstermek olacak.

Son olarak fikstürümüzü de verelim.

19 Ocak Perşembe Saat 20.30 - Anadolu Efes (Sinan Erdem)
26 Ocak Perşembe Saat 20.00 - Olympiakos (Abdi İpekçi)
2 Şubat Perşembe Saat 20.15 - Cska Moskova (D)
9 Şubat Perşembe Saat 20.00 - Cska Moskova (Abdi İpekçi)
22 Şubat Çarşamba Saat 20.30 - Anadolu Efes (Abdi İpekçi)
28 / 29 Şubat Saat ? - Olympiakos (D)

Fikstürümüzü kısaca yorumlamam gerekirse, bu fikstürü avantaja da dezavantaja da çevirecek olan biziz. İlk 2 maçtan galibiyetle ayrılırsak Top 8 yolunda büyük avantaj yakalarız, ilk 2 maçtan mağlubiyetle ayrılırsak Top 8 hayalleri büyük ölçüde suya düşer. 2'de 1 durumunda ise sonraki maçlara göre durum değişebilir. Son maçı keşke Cska Moskova ile Abdi İpekçi'de oynasaydık, grubu lider bitirmeyi garantileyen Cska Moskova as oyuncularını dinlendirebilir ve biz de bir sürpriz yapabilirdik. Maalesef Cska Moskova son maçta Anadolu Efes ile Sinan Erdem'de oynayacak. Eğer Anadolu Efes ile yaptığımız 2 maçtan 1 galibiyet alırsak, Efes'in rahatlamış Cska'dan son maçta alacağı 1 galibiyet her şeyi değiştirebilir ve Top 8'e kalacak iken bir anda kendimizi dışarıda bulabiliriz. Ama Efes'i 2 maçta da yenersek ikili averajdan dolayı Efes Cska'yı yense bile onların üstünde bitiriyoruz. Ya da Olympiakos'u deplasmanda yenmek bizim açımızdan diğer bir alternatif olabilir.

Son olarak söylemek istediğim şey de şu. Ne olursa olsun nereden nereye geldiğimizi unutmayalım ve Euroleague'de Top 16 oynamanın keyfini çıkaralım. Bu sene gelecek güzel senelerin habercisi olacak ve en nihayetinde;

BEKLER BİZİ KUPALAR...