11 Kasım 2011 Cuma

Top 16 Biletimiz Slovenya'dan

Grupta bundan sonraki hedefimizi belirleyecek maçı kazandık. Prokom ve Olimpija'yı içeride de yeneceğimizi düşünürsek artık rahatlıkla Top 16'da olduğumuzu ve Unics Kazan ile üçüncülük savaşı vereceğimizi söyleyebiliriz. Tabii bunu söylerken takımımızın hiçbir zaman ciddiyeti bırakmayacağını ve kolay maçları bile yüksek konsantrasyonla oynayacağını baz alıyorum.

Maç hep kontrolümüzdeydi. Furkan'ın mükemmel performansı, Shumpert'ın katkısı, Jamon Gordon'un son periyot yaptığı enfes savunma, Songaila'nın kötü başladığı maçta 3. periyotta bizi oyunda tutan oyuncu olmasından ziyade söylemek istediğim başka bir nokta var. Bu maçı kazanmamızdaki en önemli etkenlerden biri rotasyonun iyi ayarlanmasıydı. Önceki maçlardaki gibi Lakovic'i 35, Shipp'i 35 dakika kullanmadık. Burada bana göre uygulamamız gereken formül şu şekilde: "Tutku+Ender 15'erden toplam 30 dk, Lakovic+Gordon 25'erden toplam 50'dk, Shipp 30 dk, Shumpert 10 dk kısa forvet 10 dk uzun forvet." Bu formüle bu maçta çok yaklaştık ve çoğu oyuncumuzdan iyi verim aldığımızı söyleyebilirim.

Bunların dışında Songaila'dan her zaman 3. periyotta yaptığı katkıyı beklesek yeterli sanırım. Yani Songaila tüm maçı aynı seviyede oynayamıyor belki ama 5-6 dakikalık süre zarfında hücumda bize maksimum katkıyı vermesi şimdilik yeterli gözüküyor. Olimpija maçında çok olumlu işler yapan Cevher'in de bu maçta 20 dk'ya yakın süre alması çok doğru bir gelişmeydi. Sanırım artık bu takımın rotasyonunu nasıl yapacağımızı iyi anladık ve bu maçtan itibaren bir çıkış bekleyebiliriz takımımızdan.

Şimdi önümüzde çok önemli 2 maç daha var, Anadolu Efes ve Regal Barcelona maçları... Anadolu Efes maçı Barcelona maçından daha önemli konumda ki bu maçı kazanan takım lig liderliği için önemli bir adım atacak. Barcelona maçında ise bir bakıma taraftarımız ile gövde gösterisi yapıp maçı son topa kadar taşımaya çalışacağız. Bu 2 maçtan sonra nispeten kolay bir fisktürümüz var. O yüzden Efes ve Barcelona maçlarını olabildiğince yüksek konsantrasyonla ve maksimum efor ile oynayıp daha sonra aktif dinlenmeye geçebiliriz.

Bu 2 maçtaki en önemli kozumuzun taraftar gücü olduğunu da söylemeye gerek yok, bu yüzden bizlere de çok iş düşüyor.