18 Ekim 2011 Salı

Başlıyoruz | İlk Rakip Prokom

Sonunda zamanı geldi ve Galatasaray'ı layık olduğu yerde, Euroleague arenasında görmemize çok az kaldı. Heyecanımı kelimelerle ifade edemem, gerçekten inanılmaz bir iş başardığımızı şu yazıyı yazmaya başlarken tekrar anladım. Galatasaray'ın olmadığı bir Şampiyonlar Ligi'ni yıllardır pek takip edemeyen ben ve benim gibiler için artık Çarşambaları da Galatasaray ile dolu geçecek diyip, lafı çok uzatmadan Prokom'u anlatmaya başlayalım.


PG: Jerel Blassingame - Oliver Lafayette
SG: Devin Brown - Przemyslaw Zamojski - Michael Kuebler
SF: Alonzo Gee - Piotr Szczotka - Lukazs Seweryn
PF: Donatas Motiejunas - Fedor Dmitriev
C:  Adam Lapeta - Adam Hrycaniuk

Görüldüğü üzere Prokom'un kadrosunda tanıdık isimler mevcut. Geçen sene ortasında Beşiktaş'ın anlaştığı ama sağlık kontrollerinde kardiyolojik açıdan spor yapması sakıncalı görüldüğü için transferinden vazgeçilen, 1 maçlık NBA tecrübesi de bulunan guard Lafayette, 8 sene NBA'de oynayıp iyi istatistiklere imza attıktan sonra Avrupa'ya gelen Devin Brown, lokavt transferi Alonzo Gee, Litvanya'nın yetiştirdiği yeni nesil uzunlarda Valanciunas'ın arkasından gelen ilk oyuncu olan 2011 draftlarının 20 numaralı seçimi Motiejunas ve Polonya Milli Takımı'ndan hatırlayacağımız Lapeta, Hrycaniuk, Szczotka'yı bir çırpıda sayabiliyoruz.

Guard pozisyonuna baktığımızda Prokom hiç de fena bir takım değil. Koç Pacezas burada tercihini 2 ABDli guarddan; 1.77'lik zıpır guard Blassingame ile Lafayette'den yana kullandı. Blassingame hücumda büyük bir skor opsiyonu olmasa da çabukluğu ve deliciliği sayesinde arkadaşlarına pozisyon hazırlamakta hiç sıkıntı çekmiyor. Şut konusunda ise biraz sıkıntılı bir oyuncu, Blassingame için bir nevi Ty Lawson benzetmesi yapabiliriz. Lafayette ise gittiği takımlarda daha çok skor gücü ile öne çıkan bir oyuncu, özellikle bu maçı kendi evlerinde oynayacaklarını göze alırsak, onu pek boş bırakmaya gelmeyeceğini söylememiz gerekiyor. Şut kullanmaktan çekinmiyor ama aynı zamanda iyi ve sert savunmalara karşı top kaybı yapması da muhtemel bir oyuncu. Burada ikili oyunlarda tepeye çıkan Andric ve Furkan kolay faul problemine girmediği sürece Lafayette'ye sıkıntılı anlar yaşatacaktır. Bu guard ikilisi çabuk ve atletik oyuncular olmasına karşın savunmada pozisyon bilgileri zayıf olduğu için yine Pick'n Roll'lerden bol bol sayı bulacağız gibi gözüküyor.

2 numara pozisyonunda NBA'den San Antonio, New Orleans, Chicago gibi takımlardan hatırladığımız Devin Brown Prokom'un ilk tercihi olacak. Devin Brown fiziksel olarak pozisyonuna göre çok üstün bir oyuncu. 2 numarada Lakovic'i kullandığımızda burada Fb Ülker'in Bogdanovic ile bulduğu sayıların benzerini Brown'dan görme ihtimalimiz hayli fazla. Bunun yanında iyi bir savunmacı, gerek duyulursa birebir oynayabilecek bir oyuncu. Çoğu ABDli oyuncuda olduğu gibi, zaman yanlış şut seçimleri yapması ve bazen oyundan düşebilmesi gibi mental özellikleri de onun temel eksikleri. Brown'ın yedekliğini ise en iyi özelliği şut atmak olan Zamojski ve Kuebler yapacak. Kuebler son lig maçında oynamadı, bu maçta da oynamazsa bu durum işimize gelebilir. Bu iki oyuncunun oyunda olduğu dakikalarda Lakovic ve Gordon ile sayılar bulmamız da olası gözüküyor.

Kısa forvet pozisyonu bu maçta en çok zorlanacağımız yer olabilir, Alonzo Gee zaten fizik olarak sorun yaşayabildiğimiz bu pozisyonda fiziksel özellikleri ile ribaund sorunu çekmemize yol açabilir. Geçen senenin en kötü takımı Cleveland'da oynamak Gee'ye yaradı. Başka hiçbir takımda bulamayacağı şansı orada buldu ve bunu iyi değerlendirdi. Güçlü fiziğiyle potaya gidebilen, atletizmi ve ribaund sezgisi sayesinde bol bol ribaund toplayan, 3 sayı çizgisinin gerisinden ceza şutlarını iyi sokan, kısacası All-Around bir oyuncu Alonzo Gee ve şuan Prokom'un 1 numaralı opsiyonu konumunda bulunuyor. Bizim o bölgedeki ana opsiyonumuz Shipp ile çoğu özelliği benzer ama Gee'nin sorumluluk alması ve hücumda da takımını taşıyabilmesi onu 1 adım daha öne çıkarıyor. Bizim de en fazla ribaund alan oyuncumuzun Shipp olduğunu düşünürsek, Shipp'in bu maçta Gee'ye ofansif ribaund vermemesi ve savunmada penetrelerini durdurabilmesi bizim için en önemli faktör diyebiliriz. 30 dakikaya yakın süre alacak olan Gee'nin yedekliğini ise Szczotka yapıyor.

Prokom'un uzunlarını anlatmaya genç uzun Motiejunas'tan başlayalım. Motiejunas Eurobasket 2011'de Litvanya aday kadrosundaydı ama elinde çok fazla uzun seçeneği olan Litvanya şampiyona kadrosuna onu almadı. Motiejunas hücumda bir uzundan isteyebileceğiniz her şeyin karşılığını size veriyor. Öncelikle çok iyi bir şutör ve boş kaldığında her yerden şut sokabiliyor. Bunun yanında post oyunu da oynayabiliyor, en önemli özelliği ise müthiş bir pasör olması. Herhalde bize böyle bir uzun tarif etseler, Litvanyalı tahmini yapardık. Motiejunas'ın bir diğer önemli avantajı 2.13'lük boyuna rağmen 4 numara pozisyonunda olması, zaten Avrupalıların Motiejunas'ın tarzını en çok benzettiği oyuncu da haliyle Dirk Nowitzki... Motiejunas'ın temel eksikliği ise savunmada aksayabilmesi ve tecrübe eksikliği. Shumpert'ı 4'e kaydırdığımızda çok garip bir eşleşme olacak bu, arada inanılmaz bir boy farkı var ama Shumpert'ın da PF pozisyonunda hücumda nasıl verimli olduğunu biliyoruz. Şimdiden Shumpert-Motiejunas eşleşmesini merak ediyorum. Motiejunas'ın yedeği Dmitriev de skor katkısı verebilecek bir oyuncu, genel olarak vasat bir isim.

Pivot pozisyonunda Polonya Milli Takımı'ndan bildiğimiz iki oyuncu var, Lapeta ve Hrycaniuk. Lapeta 2.17'lik boyuyla savunmada önemli işler yapabiliyor ama ikili oyunlarımızda yavaşlığını kullanabiliriz. Hrycaniuk ise biraz undersized ama sonuna kadar mücadele eden, pis işleri yapan bir oyuncu.


Asseco Prokom Gdynia maçlarını 5500 kişi kapasiteli Gdynia Sports Center'da oynuyor. Salonlarında çok iyi bir baskı yarattıklarını söylemek güç ama özellikle pota arkasında yoğunlaşan kemik bir kitlesi var. Maçta renkli görüntüler oluşturacaklardır ama çok tecrübeli oyunculara ve geniş bir rotasyona sahip olduğumuz için bu beni hiç endişelendirmiyor. Tarihimizin ilk Euroleague maçına çıkacak olmamıza rağmen bu maçın ağır favorisiyiz desek yanlış olmaz.

Bizim neler yapacağımızı ve neler yapmamız gerektiğini de kısaca anlatalım. Kadrosunda 4 Amerikalı bulunan rakibimizi kontrol dışına itebiliriz. Zaten tempo yapmayı seven bir takım Prokom ve geriye iyi koşmamız lazım, Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda geriye koşamamanın bedelini ağır ödüyorduk az daha. Kısalarda yedekleri biraz zayıf olduğu için rotasyonun devreye girdiği dakikalarda güçlü benchimizle öne çıkmamız gerekiyor. Prokom muhtemelen bu maçta Lakovic, Gordon, Songaila gibi oyunculara odaklanacaktır, Avrupa'nın pek yakından tanımadığı Tutku'nun bu maçta öne çıkmasını beklemek yanlış olmaz. Yine ana oyuncularının çok istikrarlı şutörler olmadığını düşünürsek Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda uyguladığımız Alan Savunması onların ritimlerini bozabilir, zaten bu maçı sete set götürmeyi başarırsak otomatikman bir adım öne çıkacağız. Prokom'un bir diğer handikapı da kadrolarında çok fazla değişikliğe gitmeleri ve henüz oturmuş bir takım havası çizememeleri gibi duruyor. Sezonu erken açtığımız için şuan Euroleague'deki en hazır takımlardan biriyiz, bu da bizim bir başka avantajımız olarak göze çarpıyor.

Kilit Eşleşmeler: Josh Shipp - Alonzo Gee, Preston Shumpert - Donatas Motiejunas, Luksa Andric - Adam Lapeta...

Önemli Faktörler: Alonzo Gee'nin potaya yakın topla buluşmasını ve hücum ribaundlarını engellemek, guardlarını kontrolden çıkarmak...

Son söz olarak da umuyorum çok uzun bir maratonun ilk maçı olacak bu. İlkler her zaman özeldir ve bu maçı her şeyin başladığı maç olarak uzun yıllar hatırlayacağız. Normalde bu takımın hiçbir yenilgisine kızamam ama şuan basketbolda inanılmaz bir momentum yakalamışken bu maçı kazanmamız gerekiyor. Diliyorum Polonya'dan güzel bir galibiyetle döneriz ve rüzgarı arkamızda daha da kuvvetli hissederiz.